Midhat Paşa tarafından 1863 senesinde tarım sahasına destek olmak gayesiyle kurulan Ziraat Bankası, aradan geçen onca yıl sonra devletin en önemli bankalarından biri hâline geldi. Bu anlamda köklü bir kuruluş olan banka, bugün yaptığı bir açıklama ile konut kredisi faizleri konusunda bir indirime gitti. Buna göre bankanın resmî web sayfasındaki duyuruda, faiz indirimlerinin 4 Mart 2019 tarihinden itibaren geçerli olacağı belirtildi.
Konut Kredisi Faizleri Düşürüldü
Bilindiği gibi Türkiye’de yaşanan krizden ötürü konut kredisi faizleri inanılmaz bir yükselişe geçmiş ve geçtiğimiz sene yapılan seçimlerden önce hükümetin bir politikası olarak da konut kredilerinde düşük faiz kampanyası başlatılmıştı. Fakat seçim sonlandıktan sonra tekrar eski oranlarına geri dönen konut kredisi faizleri, yine yüksek oranda seyretmeye devam etmişti. Bu süreçten sonra ara ara indirime de giren faizler, Ziraat Bankası’nın bugünkü açıklaması ile daha stabil hâle geldi. Banka, yaptığı açıklamada konut kredisi faiz oranlarının 4 Mart tarihi itibarıyla 120 aya kadar olan vadelerde aylık %1,28 oranına indirildiğini belirtti. Bununla birlikte ihtiyaç kredisi faiz oranı da 60 aya kadar olan taksitlerde aylık %1,53’e düşürüldü.
Banka, mezkûr faiz indirimini yapmadan önce ihtiyaç kredisi %1,75 oranındayken, konut kredisi de %1,68 oranındaydı. Ziraat Bankası, yaptığı duyuruda söz konusu kararın alınmasında ekonominin iyiye gittiğine yönelik işaretlerin dikkate alındığını belirtti.
İşin gerçeği, Türkiye’de iyiye giden hiçbir ekonomik veri bulunmuyor. Zira seçime kadar tanzim çadırlarının kurulması ya da marketlerde her ürünün ateş pahası olması bunu çok güzel özetliyor. Türkiye’de an itibarıyla 19.236.226 tane icra dosyası faal hâldedir. Bu, kaba bir hesaplama ile çalışan kesimin 1/4’ünün borçlu olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla ekonomik kriz, yaşantımızın her hâlinde kendini göstermiş durumdadır.
Tüm bunların dışında, borçlu olmadan yaşamak da bir hayli zor. Bankaların köşe yarışı yaptıkları bu düzende, faiz lobisi tarafından ortaya koyulan bu borçlandırma hadisesi, hem devleti hem bu paradan beslenen kapitalist düzeni yaşatmaktadır. Ancak Türkiye’de, ne yazık ki körelen millî bilinç, kapitalist zihniyetin köhne çeperlerini yıkmayı başaramamaktadır. Zira bundan nemalanan çok sayıda insan da, halkımızın kanını emmeye devam etmektedir.
